1890’ların sonu Osmanlı İmparatorluğu için çalkantılı bir dönemdi. Balkanlarda milliyetçi ayaklanmalar, Anadolu’da etnik ve dini temelli huzursuzluklar ve Avrupa devletlerinin artan baskısı, imparatorluğu siyasi ve ekonomik açıdan zorluyordu. Bu ortamda Ermeni Devrimci Federasyonu (Taşnak Partisi), uluslararası dikkat çekmek ve Osmanlı yönetimine baskı kurmak amacıyla en ses getiren eylemlerinden birini gerçekleştirdi: 1896 Osmanlı Bankası Baskını.
Taşnak Partisi’nin Amacı
Ermeni Devrimci Federasyonu, 1890’da kurulduktan kısa süre sonra Osmanlı topraklarındaki Ermeni nüfus için siyasi reform ve özerklik talebiyle örgütlendi. Ancak bu talepler, devlet tarafından güvenlik tehdidi olarak görüldü. Taşnak komiteleri, özellikle İstanbul ve Anadolu’daki büyük şehirlerde propaganda, silahlı eylem ve örgütlenme faaliyetlerini artırdı.
Amaç yalnızca Osmanlı yönetimini zor durumda bırakmak değil, aynı zamanda Avrupa kamuoyunun dikkatini çekerek büyük güçlerin müdahalesini sağlamaktı.
Baskın Planı
Baskının hedefi, Osmanlı İmparatorluğu’nun finans merkezi olan Galata’daki Osmanlı Bankası idi. 19. yüzyılda yarı resmi bir kurum olan bu banka, Avrupalı sermayedarların ve Osmanlı hazinesinin ortak çıkarlarını temsil ediyordu. Dolayısıyla buraya yapılacak bir saldırı, yalnızca Osmanlı yönetimini değil, aynı zamanda Avrupa devletlerini de doğrudan ilgilendirecekti.
28 kişilik silahlı grup, 26 Ağustos 1896 sabahı Galata semtinde harekete geçti. Amaçları bankayı ele geçirip ses getirecek bir işgal gerçekleştirerek Avrupa devletlerini olayın içine çekmekti.
Olayların Seyri
Baskın sabahı, militanlar banka binasına girerek görevlileri etkisiz hale getirdi. Çatışmalar ve patlamalar kısa sürede Galata semtinde paniğe yol açtı. Osmanlı güvenlik güçleri binayı kuşattı. Çatışmalar 14 saat boyunca devam etti.
Baskıncılar, içerideki banka çalışanlarını rehin aldı. Amaçları, Osmanlı hükümetiyle doğrudan pazarlık yapmaktı. İstanbul’un kalbinde meydana gelen bu eylem, kısa sürede yabancı elçiliklerin dikkatini çekti.
Fransız ve İngiliz diplomatlarının araya girmesiyle, Osmanlı yönetimi militanların can güvenliği karşılığında bankadan çıkmasına izin vermek zorunda kaldı.
Kaçış
Anlaşmaya göre, hayatta kalan militanlar banka müdürünün özel yatına bindirilerek İstanbul’dan çıkarıldı. Olayı gerçekleştiren grup daha sonra Marsilya’ya geçti. Böylece Osmanlı yönetimi, Avrupalı güçlerle diplomatik bir kriz yaşamaktan kaçınmak için taviz vermek zorunda kaldı.
Bu kaçış, baskının amacına ulaştığını gösteriyordu: Dünya basını Osmanlı Bankası Baskını’nı günlerce yazdı ve Ermeni meselesi yeniden uluslararası gündeme taşındı.
Osmanlı Yönetiminin Tepkisi
Baskın sonrasında Osmanlı yönetimi sert bir tepki verdi. İstanbul’da Ermeni mahallelerinde geniş çaplı tutuklamalar yapıldı. Çıkan olaylarda çok sayıda sivil hayatını kaybetti. Devlet, baskının ardından hem güvenlik önlemlerini artırdı hem de Ermeni komitelerinin faaliyetlerini sıkı takibe aldı.
Ancak aynı zamanda bu olay, Osmanlı’nın diplomatik yalnızlığını da gözler önüne serdi. Avrupa devletleri, banka baskınını kınamakla birlikte, imparatorluğu sert biçimde eleştirdi ve reform taleplerini yeniden gündeme getirdi.
Uluslararası Yankılar
Baskın, Avrupa basınında büyük yankı uyandırdı. Gazeteler, “bir avuç devrimcinin imparatorluğun kalbine darbe vurduğunu” yazdı. Fransa, İngiltere ve Rusya’da Ermeni örgütlerine yönelik sempati artarken, Osmanlı yönetimi “çaresiz ve zayıf” olarak resmedildi.
Bununla birlikte, Avrupalı devletler Osmanlı’ya doğrudan askeri müdahalede bulunmadı. Çünkü her biri kendi çıkarlarını korumakla meşguldü. Bu da Taşnak Partisi’nin beklediği kapsamlı uluslararası müdahalenin gerçekleşmesini engelledi.
Tarihsel Değerlendirme
1896 Osmanlı Bankası Baskını, Osmanlı tarihinde ilk modern terör eylemlerinden biri olarak kabul edilir.
- Osmanlı açısından: İmparatorluğun iç güvenliğinin ne kadar kırılgan olduğunu gösterdi.
- Ermeni komiteleri açısından: Dünya kamuoyunun dikkatini çekmek için dramatik bir yöntemdi.
- Uluslararası açıdan: Osmanlı’nın büyük güçlere bağımlılığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Olay, aynı zamanda sonraki yıllarda yaşanacak etnik çatışmaların ve tehcir kararının psikolojik zeminini hazırlayan gelişmelerden biri oldu.
1896’da gerçekleşen Osmanlı Bankası Baskını, bir yandan Osmanlı’nın zayıf noktalarını açığa çıkarırken, diğer yandan uluslararası diplomaside Ermeni meselesini yeniden gündeme taşıdı. Taşnak Partisi’nin amacı kısa vadede ses getirmekti ve bu sağlandı. Ancak uzun vadede, bu eylem Osmanlı-Ermeni ilişkilerindeki uçurumu daha da derinleştirdi.
Bugün bu baskın, hem Osmanlı siyasi tarihinin dönüm noktalarından biri hem de uluslararası terör eylemlerinin erken örneklerinden biri olarak değerlendirilmektedir.
Bir yanıt yazın